Finansal Eylem Derneği Meclis Komitesi’nde Görüşlerini Açıkladı

Finansal Eylem Derneği KKTC Cumhuriyet Meclisi, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi'nin davetiyle, 19 Ocak 2023’de Komite'de tartışılmakta olan ‘Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarısı’ hakkında görüşlerini beyan etti.

Milletvekilleri Resmiye Eroğlu Canaltay (Başkan), Fikri Toros (Başkan Vekili) ve üyeler Hasan Küçük, Salahi Şahiner ve Hüseyin Çavuş'dan oluşan Komite’nin toplantısına, KKTC Maliye Bakanlığı, Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi, Mali Bilgi Edinme Birimi-MABEB, KKTC Merkez Bankası ve Mali Polis yetkilileri de katıldı. 

Derneğimiz adına ilk sözü alan Asbaşkanımız Can Sarvan, yasa tasarında nakdi para limitinin KKTC vatandaşları için 10 bin Euro olmasının Avrupa’da nakit kullanım sınırlarının çok üzerinde seyrettiğine dikkati çekti ve Yunanistan’la nakitle alımın 500 Euro; Fransa, İspanya ve İtalya’da 1.000 Euro; Belçika ya da Portekiz’de 3.000 Euro ile sınırlandırıldığını kaydetti. Bu rakamın 10 bin Euro’nun altına indirilmesini önerdi.

Siyasi ve Nüfuz Sahibi Kişiler ve yakın aile üyelerini kapsayacak şekilde ücretsiz bir veritabanı oluşturulması ve bu listelerin sürekli güncellenerek tüm yükümlülere ücretsiz sunulmasının yasa tasarısına eklenmesi gereğine işaret eden Sarvan, böylece yükümlülerin Siyasi ve Nüfuz Sahibi Kişiler’in kimler olduğunu rahatlıkla öğrenebileceğini belirtti.

Can Sarvan konuşmasına şöyle devam etti: ‘Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarısı’na paralel olarak üniversitelerimizi denetlemekle görevli kuruluş YÖDAK’ın üniversitelerden eğitime devam eden öğrenci sayısı gibi temel bilgileri almasının sağlanması zorunludur. Başka ülkelere KKTC’den bet oynatılması o ülkelerde yasa dışı iken KKTC’de yasal ya da değil bet oynatılmasında gençlerin kullanılması, bu gençlerin öğrenci olarak üniversitelerde diğer öğrencilerden betçi devşirmesi ya da doğrudan öğrencileri bet oynatmaya teşvik etmesi karşısında hiçbir şey yapılamasının izahı yoktur ve bu denetimsizlik üniversite adası olmamız şiarına taban tabana aykırıdır. Aynı durum uyuşturucu satıcılığı ve internet üzerinden bilgisayar sistemleri ile işlenen hack, kimlik avı, şirket maillerine sızma, kredi kartı bilgilerinin çalınması gibi suçlar açısından da geçerlidir. Suç gelirlerini aklamak üzere bazı ‘öğrenciler’ tarafından bankaların, değişik ödeme sistemlerinin, araba satıcılarının, kripto servis sağlayıcıların ve emlak şirketlerinin kullanılmasını dernek olarak sürekli gündeme taşıyacağız.’ 

Polis’teki aşırı yükün, bazı karakolların kapatılması ve bir iki karakolun açılışa hazır olduğu halde halen açılmaması nedeniyle azaltılamadığına ve yeni karakolların açılması ihtiyacına değinen Derneğimiz Asbaşkanı bankaların denetimi konusunda ise şu ifadeleri kullandı: “Tüm dünyada banka yönetimlerine kara para aklama cezası ve usulsüzlük cezası verilmesinin bir işe yaramadığı, suç işleyen banka yöneticilerine ve sahiplerine hapis cezası verilmeksizin sadece para cezaları ile yetinilmesinin banka yönetimleri tarafından ‘iş yapmanın bir bedeli’ olarak görüldüğü konusunda neredeyse herkes hemfikir. Ülkemizde bankaları denetlemekle yükümlü KKTC Merkez Bankası’nın denetimlerindeki eksiklikler akıl almaz bir boyuta ulaşmıştır. Tefecilik yapanlara bankalar satılmış, Ağır Ceza’da yargılanan bir banka sahibinin hisselerini aile üyelerine devretmesine KKTC Merkez Bankası olur verebilmiş, bir başka bankada denetimi yapan KKTC Merkez Bankası yetkilisinin ağabeyi aynı bankanın avukatı olabilmiştir. Bugün birçok yerel bankada denetimsizlik öyle bir hale gelmiştir ki KKTC Merkez Bankası kendi verilerinde hatalı bir gösterime neden olan bir bankanın yaptığı ‘hata’yı bile bir gazetenin, sorunlu ferdi konut kredilerindeki artış olduğu yönündeki bir haberinden sonra fark edebilmiştir.” 

Can Sarvan konuşmasının devamında emlak sektöründe kara para ile alınmış ve içinde oturulmayan daireler ve evler konusunda da herhangi bir denetim olmadığını hatırlattı ve ‘Halbuki bu mülklerin kimlere ait olduğu ve nasıl alındığı denetlenerek açılacak davalarla bu mülklere el konulması ve devlete gelir olarak kaydedilmesi mümkündür. Bu mülkler istimlak edilip ihtiyacı olanlara konut yapılabilir. Londra’da görüldüğü gibi alınmış ve boş kalan evler emlak piyasasındaki canlılığı da kurutmaktadır’ dedi.

Sarvan, “Mali Eylem Görev Gücü son açıklamalarında hazırlanan yasaların uygulanması gereğine dikkat çekmesi boşuna değildir. Dünyanın kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadele eden belli başlı tüm kuruluşları, suç geliri ile elde edilen varlıklara el konulmasının ve bu yönde açılan davaların sayısının halen çok az olduğuna vurgu yapmaktadır. Dünya genelinde suç gelirinden elde edilen gelirlerin Mahkeme kararlarıyla geri alınması, toplam suç gelirlerinin yüzde 1’inden bile azdır. Bu sebeple FATF ve Interpol ortak bir girişimle suç varlıklarına el konulması için yasaların uygulanması çağrılarını son aylarda artırmıştır” diyerek konuşmasını bitirdi.

Finansal Eylem Derneği Başkanı Benan Mirza Komite’de yaptığı konuşma sırasında, kısa bir süre önce emekli olmuş bir bankacı olarak, KKTC bankalarında kara paranın aklanmasına ilişkin son derece çarpıcı örnekler paylaştı. 

Pratikte nelerle karşılaşıldığını ve çözüm önerilerini aktaran Dernek Başkanımız Benan Mirza, KKTC vatandaşı olmayan üniversite öğrencilerinin ve çalışma izni ile KKTC'de bulunan kişilerin tüm harcamalarının kayıt altında tutulması için özel bir vergi numarası verilmesini önerdi. 

Mirza, bankalarda, okullarda, YÖDAK, Muhaceret Dairesi ve Polis işlemlerinde bu vergi numarası ile işlem yapılmasının büyük ölçüde kolaylık yaratacağı, ayrıca vergi numarası sayesinde adres kayıt sisteminin de oluşacağını ifade etti. Benan Mirza, üniversitelerin sistemlerine öğrenci numarası, pasaport numarası ve vergi numaralarını birlikte girmesinin, bankalarda hesap açıldığında ise öğrencinin pasaport numarasına ilaveten vergi numarasının da kaydedilmesinin şart olduğunu belirtti.

Başkan Mirza, YÖDAK’ın üniversitelerden alacağı bilgilerle öğrenciliği sona erenleri Muhaceret Dairesi’ne, Polis’e ve Bankalar Birliği aracılığı ile bankalara bildirmesinin günümüz teknolojisi ile hiç de zor olmadığını dile getirdi. Bu yolla Polis, Muhaceret, üniversite ve bankalarda adres kayıt sisteminin sürekli güncellenerek rahatlıkla çalıştırılabileceğinin altını çizdi.

Özellikle sanal kumarda üniversite öğrencilerinin hesapları üzerinden işlem yapıldığını kaydeden Benan Mirza, ‘Bu sebeple YÖDAK’a üniversiteler tarafından ulaştırılacak bilgilerle üniversite öğrencilerinin suça bulaşması her şekilde engellenmeli’ dedi.

Öğrencinin eğitim ve öğretime devam eden bir öğrenci olup olmadığının belirlenmesi açısından bir üniversite tarafından uygulanan barkod sisteminin tüm üniversitelere yayılması gerektiğini ifade eden Finansal Eylem Derneği Başkanı Benan Mirza, uyum alanında çalışmış bir bankacı olarak bir keresinde 3 farklı pasaporta sahip bir öğrenci tespit ettiğini, bu ve benzeri olaylarda gerek MABEB’le gerekse de KKTC Polisi ile birlikte çalışarak soruşturmaların başlatılmasını sağladıklarını vurguladı.

Adamıza gelen yabancı işçilere özel, ayrı bir vergi numarası verilmesi ile çalışanların yaptığı harcamaların da kayıt altında tutulabileceğini kaydeden Benan Mirza’nın önerileri üzerine Komite Başkan Yardımcısı, Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne milletvekili Fikri Toros bir dizi soru yöneltti. Dernek Başkanımız Mirza bu soruları yanıtladı.

Finansal Eylem Derneği kısa bir süre içerisinde Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’ne Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarı hakkındaki görüşlerini yazılı olarak sunacak ve kamuoyu ile paylaşacak.